Ana içeriğe atla

HİÇ ÜZERİME ALINMAM...

10 yılda 1 kitap okuyoruz!


Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES)'nın düşünce kuruluşu olan DESAM'ın 'Kütüphaneler Haftası' dolayısıyla hazırladığı rapora göre; Türkler 10 yılda ancak bir kitap okuyor. Aynı rapora göre bir Japon yılda 25, bir İsviçreli yılda 10, bir Fransız ise 7 kitap okuyor.
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, Türkiye'de kitap okunmamasının yapısal nedenleri olduğunu belirterek, okul öncesi dönemden üniversite eğitiminin sonrasına kadar kitap okumanın stratejik bir konu olarak ele alınmadığını söyledi. Kültür, eğitim ve bilim merkezleri olması gereken kütüphanelerin Türkiye'de kitap okutma stratejilerinin olmadığını, kitapların halen e-kitap haline getirilemediğini, oysaki çağımızda kitabın, okurun evine, otomobiline, ayağına kadar götürülmesi gerektiğini kaydeden Gürkan Avcı, "Günümüzde otomobilde, yolculukta, tatilde kitap okumanın önü açılmalıdır. Bunun için sesli kitaplar da yapılmalıdır. Klasik, eski kitap okuma alışkanlıklarımızı terk etmeliyiz. Özellikle gençliğe farklı bir stratejiyle kitap okuma alışkanlığı kazandırmalıyız. Aksi takdirde okumayan gençlik ülke geleceğini karartacaktır." dedi.
Türkiye'de toplam 45 çocuk kütüphanesi, 14 yazma eser kütüphanesi ve 55 gezici kütüphane olmak üzere toplam bin 152 kütüphane olmasına karşılık Almanya'da 10 bin 531, İngiltere'de 4 bin 620, İspanya'da 5 bin 209 kütüphane bulunduğunu söyleyen Avcı, "Ülkemizdeki kütüphanelerin 52'si de çeşitli nedenlerle kapalı bulunmaktadır. 2007 yılı verilerine göre Türkiye'deki kütüphanelerde 13 milyon kitap olmasına karşılık, Bulgaristan'da 46 milyon, Rusya'da 739 milyon, Almanya'daki kütüphanelerde 104 milyon kitap mevcut. Türkiye'de kütüphanelere kayıtlı üye sayısı 493 bin 500 iken, İran'da 7 milyon, Fransa'da 16 milyon, İngiltere'de 35 milyon kütüphane üyesi bulunuyor. Almanya'da 7 bin 500 kişiye 1 kütüphane düşerken Türkiye'de 68 bin 500 kişiye bir halk kütüphanesi düşüyor. Türkiye'de 95 kişiye ise bir kahvehane düşüyor. Kişi başına düşen kitap sayısı Almanya'da 25 bin, AB ortalaması 16 bin iken Türkiye'de kişi başına düşen kitap sayısı 6 bin olarak ortaya çıkıyor." diye konuştu.

Türkiye'de kitabın genel ihtiyaç maddeleri sıralamasında 235'inci sırada yer aldığını aktaran Avcı, "Sendikamız Ar-Ge Birimi DESAM'ın "Okuma Alışkanlığı" adlı raporuna göre Türkiye'de okunan kitaplar genellikle 'siyaset, aşk, cinsellik' konularını işliyor. Türk halkı, kitap okumaya yılda yalnızca 6 saat zaman ayırıyor. Türkiye kitap okuma konusunda çoğu Afrika ülkelerinin gerisinde kalmış durumunda. Japonya'da toplumun yüzde 14'ü Amerika'da yüzde 12'si İngiltere ve Fransa'da yüzde 21'i düzenli kitap okurken, Türkiye'de yalnızca binde 1 kişi kitap okuyor. Bir Japon yılda ortalama 25, bir İsviçreli yılda ortalama 10, bir Fransız yılda ortalama 7, bir Türk ise 10 yılda ancak 1 kitap okuyor." açıklamasında bulundu. 
http://www.edebiyathaber.net

Yorumlar

Nur K.♥ dedi ki…
Bir kitap kurdu olarak bende üzerime alınmam :)
Blogger Bolat dedi ki…
Sabah aynı yola aynı şekilde boş boş bakacağına a güzel kardeşcağızım açsan bir lokma bir şey okusan :) ama ı ıh kitap olayı bizi bozuyor :))

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadece Tavsiye...

Kışın en keyifli yanı da kendine ayırdığın uzun zaman dilimleri.Günler ne kadar kısalsa da kendine ayırdığın zaman dilimi aslında daha çok artıyordu. Kendi kendini dinlediğin, yeni kitaplar, müzikler, filmler keşfettiğin en güzel zamanlar.Böyle zamanlarda insanın kendine yararlı olduğu,içinde yeni renkler keşfettiği uyanışların en güzelini yaşadığı nadide zamanlar. Benim de kendi içimde böyle yeniliklere yer açmaktan zevk aldığım en güzel mevsimdi artık kış.Kışı sevmeme neden olan en güzel bahane.Yoksa soğuğun yağmurun nesini seveyim;)Aslında kış çoğu insana göre karamsarlık mevsimiydi.Psikolojik olarak etkilendiğimiz bir gerçekti.Ama doğaya uyum sağlamaktan başka çaremizde vardı mutlaka bunun içinde de bir güzel yol bulabilirdik.Bu zamanlarda kendimce yeni keşfettiğim yeni yeni ilgi duyduğum şeyleri paylaşmak isterim naçizane. Ve sen şu anda bu yazıyı okuyan sevgili okur senin tavsiyelerini de duymak isterim yaz bana olur mu:) Buyurun bakalım neler varmış listede: *Kitap Şe...

Hep Bir Yerlere, Bir Şeylere Yetişme Telaşındasınız Değil Mi?

Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi? Hiç vaktiniz yok, "Fast live", "Fast food", "Fast music", "Fast love"... Dikte ettirilen "yükselen değerler", "in" ler, "out" lar... Buna benzer bir odada, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi. Dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar, Size sesleniyorum! Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini? Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını? İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza? Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız? Öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir? Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman? Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını? Ve ıslak toprak kokusu var...